alınmak
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
alınmak
[Köken: Yerel] Darınmak, İncimek, Gönlüne almak
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
alınmak
Türkiye Türkçesi: alınmak
Azerbaycan Türkçesi: alınmag
Başkurt Türkçesi: hiskä biriliv
Kazak Türkçesi: renjüv köryline aluv
Kırgız Türkçesi: tärmü könülünö alū
Özbek Türkçesi: ⱨafa bolmak räncimàk
Tatar Türkçesi: hiskä biriiü
Türkmen Türkçesi: ıncamak
Uygur Türkçesi: räncimäk ⱨapa bolmak
Rusça: rasstraivat's'a
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
alınmak
1. Alınmak. Soslan işge alınñandı: Soslan işe alınmış, cülküçüm alınñanıça canñılay turadı: çakı bıçağım alındığı gibi yeni duruyor, anı sözü kulakğa alınmadı: onun sözü dikkate alınmadı, başha tilleden alınñan sözle: başka dillerden alınan sözler, bıltır alınñan kitabla: geçen sene alınan kitaplar. 2. Delirmek, cinnet geçirmek, öfkelenmek, sinirlenmek. Ol korkğandan alınñandı: o korkudan cinnet geçirmiş, erkinlikk almay ketgense deb atañ alınadı: izin almadan gittin diye, baban çok sinirleniyor, endi va nek alınıb turasa?: şimdi de niye öfkelenip duruyorsun?, alınıb-kuturub eter zatıñ cokdu: öfkelenip-kudurup yapacağın birşey yok.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
alınmak
alınmak; kendi ba;ına alacağını almak.I, 22, 203;II, 159