act
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
act /ɐkɹˈɪlɪk/
1. yapılan şey, iş, fiil, ameliye
2. kanun
3. resmi yazı
4. (tiyatro) perde. act of God (huk.) icbar edici sebep, insan kudretinden üstün afet(yıldırım inmesi gibi) caught in the act suçüstü (cürmü meşhut halinde) yakalanmış. put on an act poz yapmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
act /ˈakt/
1. rol yapmak, oynamak
2. taklit etmek
3. yapmak, işlemek
4. etkilemek, tesir etmek
5. hareket etmek, davranmak
6. temsil etmek, rolünü oynamak. act up yaramazlık etmek, gösteriş yapmak. act as başkasının vazifesini yapmak. act on a suggestion yapılan teklife göre davranmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
act
hareket etmek
davranmak
(rol) oynamak
etki yapmak
etkilemek
rol yapmak
etkilemek
numara yapmak
harekete geçmek
yapılan şey
iş
davranış
kanun
yasa
perde
sahne
numara
rol
ayak