turklehceleri.org

Sır

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

sır

и. 1) сер; sır tutmak сер итеп тоту; başarının sırı уңышка ирешүнең сере; 2) билгесезлек, сер; tabiatın sırları табигать серләре ◊ sır küpü cep чүлмәге; сер капчыгы; sır olmak җир упкандай юкка чыгу


sırи. ялтыраткыч яисә саклагыч лак

Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)

sır

Türkiye Türkçesi: sır
Azerbaycan Türkçesi: sır
Başkurt Türkçesi: sir
Kazak Türkçesi: sır
Kırgız Türkçesi: sır
Özbek Türkçesi: sir
Tatar Türkçesi: sir
Türkmen Türkçesi: sır
Uygur Türkçesi: sir
Rusça: tayna sekret

Kyrgyz—Turkish Dictionary

sır

I, boya, cilâ; sır sırda-: boyamak, boya sürmek.


II, a. sır, mahrem; oo sırın coo bilet ats.: düşmanın sırrını düşman bilir; sır ber-: bir sırrı ifşa etmek, ağızdan kaçırmak; ak sır: mukaddes sır.

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

sır

sır,gizli, saklı. ~ın açmak: sırrını açmak, ~ın aytmak: gizlisini söylemek, adam ~ın har tübegenine aytmazğa kerekdi: insan sırrını her karşılaştığı kimseye söylememeli, ~ saklağan adam: sır saklayan adam, ata ~ı ulunda, ana ~ı kızında (as.): baba sırrı oğlunda, ana sırı kızında.

Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)

sır

kendisiyle Çin kâseleri dlâlan ıp üzerine nakış yapılan macun, sır· I, 324

ağustos böceginin, kalem ve kaleme benzer şeylerin çıkardığı sesi anlatan bir kelime. I, 324


Last searches: