Positive
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
positive /pˈɪtʃdɑːk/
1. kesin, kati, mutlak
2. olumlu, müspet
3. gerçek, hakiki
4. esaslı
5. şüphesiz, muhakkak
6. sarih, açık, vazıh
7. gerekli
8. emin
9. (mat.) sıfırdan büyük, pozitif
10. (elek.) müspet, çekici
11. (kim.) kalevi
12. (foto.) müspet
13. (gram.) müspet
14. (tıb.) bir madde, durum veya hastalığın varolduğunu gösteren
15. müspet derece, sarih sıfat
16. ışıkları ve gölgeleri tabii halde gösteren fotoğraf
17. müspet elektrik akımı
18. kesin şey, kati şey. positive assertion kesin ifade. positive electricity pozitif elektrik akımı. positive proof kesin delil. positive (sig.)n toplam işareti, artı, zait, (+) a positive nuisance tam bela. positively muhakkak
19. katiyetle, kesin olarak positiveness katiyet, kesinlik.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
positive
mutlak
kesin
emin
şüphesiz
faydalı
yararlı
olumlu
artı
pozitif
(fotoğraf) pozitif
pozitif
hastalık belirtisi gösteren
tam
gerçek
sıfırdan büyük nicelik
artı nicelik
(foto) pozitif resim