Ertde
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ertde
erken, vaktiyle, eskiden, evvelce, evvel zaman. ~ oğuna: erkenden, önceden, bıyıl kış ~ keldi: bu sene kış erken geldi, ~ keç: erken-geç, er-geç, ~ keç da kelmey kalma: er-geç de olsa gelmemezlik etme, kallay bir ~ kelseñ allay bir tab bolur: ne kadar erken gelirsen o kadar iyi olur, ~ zamanda: evvel zamanda, vaktiyle, ~lede: çok eskiden, evvel zaman içinde, ~ ertde bir hannı ariv bir kızı bolğandı: evvel zaman içinde bir hanın güzel bir kızı varmış (masal ifadesi), ~ kobsañ col alırsa, ~ üylenseñ töl alırsa: erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır (as), kögetle ~ bişgendile: meyveler erken olgunlaşmışlar, ~ alay ayta edile: eskiden öyle derlerdi, ~ ozğan zaman: geçmiş zamanın hikâyesi (gr), ~ kopğannı erkek atı tay tabar: erken kalkanın erkek atı taylarmış (as).