şak
Türkiye Türkchisi – Tatarche Lughet (Ganiyev, 1998)
şak
иярт. шалт, чалт (сукканда чыга торган тавыш)
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
şak
I, f. dal, kücük dal; karagayşak: ağaçlar; duşmandıñ şağı sındı: düşmanın maneviyatı kırıldı, gayreti söndü; balanın şağın sındırıp koyduñ: ( üzerinde kabaca bağırmakla).
II, boza yapmak için kullanılan dövülmüş darı.
III: başına şak dey tüştü: başına < şak> ederek, bir nesne düştü; oyuma şak etti: birden – bire aklıma geldi; alakanın şak koydu (hayret, esef, keder beldeği olmak üzere) eleyelarını birbirine vurdu:, şak şak: şaklamayı taklit ve hikâyesidir.
IV= şaa I.