work
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
work /vˈəʊt/
1. (sonek) ... işi, -(den.) yapılmış.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
work /vˈəʊtɪv/
1. iş, çalışma, meşguliyet
2. görev, vazife
3. emek
4. eser, kitap
5. el işi
6. çalışma yeri
7. (çoğ.) fabrika, tesis
8. (çoğ.) mekanizma
9. (çoğ.), (argo) tüm
10. sirke köpüğü
11. (çoğ.) sevap kazanılacak iş. work force bir yerde çalışan işçilerin tümü. work stoppage işi dudurma, grev. all in day' work normal, mutat, tabii. at work iş başında, işte
12. çalışırken. get to work işe koyulmak. give someone the works ( argo) birini öldürmek veya hırpalamak
13. birine sert davranmak, aman vermemek. hard work ağır iş, zor iş. have one' work cut out for one yapacağı iş belli olmak. in the works yapılmakta, bakılmakta, planda. make short work of kısa kesmek, çabuk bitirmek. out of work işsiz, boşta. the whole works hepsi.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
work /vˈaʊtʃ/
1. çalışmak, iş yapmak
2. emek sarfetmek, uğraşmak, meşgul olmak
3. vazifeli olmak, memuriyeti olmak
4. işlemek
5. işletmek
6. yürümek
7. başarılı olmak, iyi netice vermek
8. etkilemek, tesir etmek
9. oynamak
10. mayalanmak
11. çalıştırmak
12. çözmek, halletmek. work at çalışmak, çabalamak. work in sokuşturmak, araya sıkıştırmak. work into zorlamak, sokmak, koymak. work loose laçka olmak, gevşemek. work off gidermek, üstesinden gelmek. work on tesir etmek, etkilemeye çalışmak
13. üstünde çalışmak. work one' way güçlükle ilerlemek. work over bir daha yapmak, üstünden geçmek
14. değişiklik yapmak
15. (A.B.D.), (argo) hırpalamak. work up bürümek
16. heyecanlandırmak, kamçılamak, kurmak
17. düzenlemek, tanzim etmek, yapmak, geliştirmek. work up to -e hazırlanmak
18. - amaçlamak
19. -e varmak. work upon tesir etmek. be worked up about something bir mesele için heyecanlanmak veya hiddetlenmek. It won't work. Olmaz. Yürümez.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
work
iş
çalışma
eser
yapıt
çalışmak
çalıştırmak