steep
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
steep /sˈaʊθ sˈiː ˈaɪləndz/
1. dik, sarp
2. (k. dili) fazla, aşırı, yüksek (fiyat)
3. dik yokuş, uçurum. steeply dikine
4. hızla. steepness sarplık, diklik.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
steep /sˈaʊθ sˈiːz/
1. suya bastırmak, iyice ıslatmak, karmak
2. demlendirmek, demlemek
3. (fig.) doldurmak, içine işletmek
4. demlenmek
5. iyice ıslanmak
6. demlenme, demlendirme
7. iyice ıslatma veya ıslanma
8. içinde bir şey ıslatılan sıvı veya kap. He is steeped in Near East history Yakın Doğu tarihi konusunda çok bilgilidir .
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
steep
dik
sarp
yalçın
(fiyat/miktar/vb.) çok fazla
haddinden fazla
aşırı
fahiş
suda bırakmak
ıslatmak
(çay) demlemek
demlenmek