sour
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
sour /sˈɪtdaʊn stɹˈaɪk/
1. ekşi
2. ters, huysuz, hırçın, titiz
3. (eski) tatsız
4. asitli (toprak)
5. acı, acıklı
6. ekşitmek, ekşimek
7. kesilmek, bozulmak
8. ekşi şey
9. ekşi içki
10. asit mahlülü ile yıkama. sour cherry vişne. sour cream ekşi krema, smetane. sour grapes ulaşılamayan şeye pis deme (Kedi ulaşamadığı ciğere pis der) go sour ekşimek
11. değerini kaybetmek, kötüye gitmek, bozulmak. sour'ish ekşice, mayhoş. sourly tersçe. sourness ekşilik
12. terslik.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
sour
ekşi
(süt) ekşimiş
kesilmiş
ters
hırçın
huysuz
kesilmek
bozulmak
ekşimek