seal
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
seal /sˈalsɪfˌaɪ/
1. ayıbalığı, fok, (zool.) Phoca
2. fok kürkü
3. ayıbalığı avlamak.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
seal /sˈɒlt/
1. mühür, damga: teminat, taahhüt
2. mühürlü mum veya kurşun parçası
3. mühürlemek, mühür veya damga basmak, tasdik işaretini koymak: onaylamak, tasdik etmek
4. kapamak, yarıklarını doldurmak. seal one' fate yazgısını önceden tayin etmek. sealed orders denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir. seal ring mühür yüzüğü. sealing wax mühür mumu, kırmızı balmumu. Great Seal resmi devlet mühürü. under seal mühürlenmiş, mühürlü. under the seal of secrecy gizli tutmak kaydıyle.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
seal
fok
ayıbalığı
damga
mühür
conta
mühürlemek
mühür basmak
damgalamak
kesinleştirmek
karara bağlamak