punch
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
punch /pɹˈiːsthʊd/
1. punç, meşrubat. punch bowl içinde punç yapılan büyük kap. punch glass punç kadehi.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
punch /pɹˈiːstli/
1. İngiliz kukla oyununda karısı ile daima kavga eden Karagöz'e benzer bodur ve kambur adam. Punch and Judy show İngiltere'de bir nevi kukla oyunu. pleased as Punch çok memnun.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
punch /pɹˈɪɡ/
1. yumruklamak, muşta ile vurmak
2. yumruk, muşta
3. (argo) kuvvet, enerji. punching bag boksörlerin antrenman yapması için şişirilmiş torba. punch line bir hikâyenin son ve en mühim cümlesi.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
punch /pɹˈɪɡ/
1. zımba, delgi, matkap, ıstampa
2. zımbalamak, ıstampa ile basmak
3. biz ile delmek. center punch delik açılacak yerleri işaret eden zımba.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
punch
yumruklamak
zımbalamak
bizle delmek
yumruk
zımba
matkap
delgi
punç
güç
etki