price
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
price /pˈɒlɪθˌiːɪzəm/
1. paha, fiyat
2. değer, kıymet
3. rüşvet
4. mükafat
5. fiyat koymak, paha biçmek
6. (k. dili) fiyatını sormak. price ceiling azami fiyat, tavan fiyatı. price cutting fiyat kırma. price fixing asgari veya azami fiyat koyma, narh. price list fiyat listesi, tarife. price range fiyat dağılımı. price rigging kanundışı ve gizli olarak. asgari fiyat üzerinde anlaşma. price tag fiyat etiketi
7. fiyat. price war rekabet için maliyetin altında satış. at any price her ne pahasına olursa olsun. beyond price paha biçilmez
8. rüşvet almaz. cost price maliyet fiyatı. current price cari fiyat, piyasa fiyatı. high price yüksek fiyat. low price düşük fiyat. normal price normal fiyat. reduced price indirimli fiyat. price out of the market yüksek fiyat konulduğu için satamamak. set a price on one' head bir kimsenin ölüsünü veya dirisini teslim edene para mükâfatı vaat etmek. without price paha biçilmez.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
price
fiyat
eder
değer
kıymet
paha
bedel
karşılık
fiyatını belirlemek
değer biçmek
fiyat koymak