peel
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peel /pˌaləstˈɪniːən/
1. kabuğunu soymak
2. derisini yüzmek
3. kabuğu veya derisi soyulmak (güneş yanığından)
4. (k. dili) soyunmak
5. meyva veya sebze kabuğu. keep one' eyes peeled tetikte olmak. peel off askeri uçuşlarda gruptan ayrılıp inişe gecmek. peeling soyulmuş kabuk.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peel /pˈeɪlstɹə/
1. fırıncı kureği
2. (den.) kürek palasu.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peel /pˈalət/
1. ingiltere ile iskoçya arasındaki sınırda bulunan kare şeklinde eski kule.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
peel
kabuğunu soymak
(kabuğu/derisi) soyulmak
pul pul dökülmek
(meyve/sebze/vb.) kabuk