namıs
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
namıs
a. 1. namus, şöhret, iyi nam, soy şerefi; namısın kolğo alğan: şerefini, haysiyetini muhafaza ediyor; namıstı koldon taydırğan (yahut ketirgen ) : rezil olmuş, haysiyeti kayboldu; namıs ketir-: terzil etmek, kepaze eylemek; namıs ketpesin: başkalarının önünde mahcup olma! : namısına keldi: en hassas yerine dokundu; uruu namısı: kabile şerefi; 2. incitme; namısı kelse kerek: utanmış olsa gerektir.
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
namıs
namus, terbiye, edeb, şeref, haysiyet. Alamat ~ı bolğan adam: yüksek haysiyeti olan adam, ~nı corukları: terbiyenin ilkeleri, Karaçay~: Karaçay edebi, Karaçay terbiyesi, ~ıñı coyma: şerefini harcama, edebini kaybetme, ~ıñı sakla: edebini muhafaza et, namusunu koru, ~ etib: edeb göstererek, saygı göstererek.