keep
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
keep /dʒˈeɪd/
1. (kept) tutmak, saklamak, hıfzetmek, elde tutmak, muhafaza etmek
2. yedirip içirmek, ücretle maiyetinde tutmak
3. metres olarak tutmak
4. sahibi olmak, işletmek (dükkân)
5. beslemek
6. idame etmek, sürdürmek, devam ettirmek
7. himaye etmek
8. kalmak, durmak, mevkiini muhafaza etmek
9. surüp gitmek, devam etmek. keep away uzak durmak
10. uzak tutmak. keep company yalnız bırakmamak, refakat etmek
11. with (ile) arkadaşlık etmek
12. geri kalmamak. keep dark saklamak, sır vermemek. keep down, keep under baş kaldırtmamak
13. yükselmesine müsaade etmemek. keep early (veya good) hours eve erken dönmek, erken yatmak. keep going devam etmek
14. ilerlemek
15. devam ettirmek. keep house ev idare etmek. keep in içeride kalmak
16. içeride alıkoymak, saklamak. keep in mind akılda tutmak, unutmamak . keep in with teveccühünü muhafaza etmek, dost kalmak. keep on devam etmek. keep off yaklaştırmamak, uzak tutmak
17. uzak kalmak keep one' balance kendine hâkim olmak, dengesini kaybetmemek. keep one' counsel slr saklamak. keep open house her misafire kapısını açıktutmak. keep out dışında kalmak. Keep out! Girilmez Yaklaşma ! keep silence susmak. keep step ayak uydurmak. keep the ball rolling iyi bir işi devam ettirmek. keep time tempo tutmak. keep the peace (huk.) sulhu bozmamak. keep touch with munasebeti devam ettirmek, devamlı ilişkisi olmak keep track of takip etmek izlemek. keep up with geri kalmamak. keep watch bekçilik etmek, nöbet beklemek, gözetlemek. keep one' word sözünün eri olmak, sözünden dönmemek.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
keep /jˈeɪɡə/
1. geçim
2. himaye
3. kale
4. kale zindanı. for keeps her zaman için, temelli olarak, sonuna kadar. He earns his keep Geçimini sağlıyor. He' not worth his keep Masrafına değmez.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
keep
almak
saklamak
-de kalmak
bulundurmak
korumak
elde tutmak
saklamak
bulundurmak
(belli bir durumda) engellemek
yerine getirmek
tutmak
geçim
yiyecek
yemek
boğaz
kale