katlanmak
Türkiye Türkchisi – Tiniq Türkche Lughiti (Kuleli, 2013)
katlanmak
[Köken: Uydurukça] (tahammül) Döymek, Çıdamak
ercilasun1991
katlanmak
Türkiye Türkçesi: katlanmak
Azerbaycan Türkçesi: dözmäk gatlanmag
Başkurt Türkçesi: tüⱬiv sıⱬav
Kazak Türkçesi: tözüv şıdav
Kırgız Türkçesi: çıdō
Özbek Türkçesi: çidämàk bärdàş bermàk
Tatar Türkçesi: tüzü çıdav
Türkmen Türkçesi: döz gelmek çıdamak
Uygur Türkçesi: çidimak
Rusça: snesti vıterpet'
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
katlanmak
1.Çoğalmak, katlanmak, artmak, üstüste yığılmak, üstüste katlanmak. Anı malı ekige katlanñandı: onun malı ikiye katlanmış, küyüzleni katlap bir carı salığız: halıları katlayıp bir tarafa koyunuz, bulutla katlanıp baradı: bulutlar üstüste yığılmaya başladılar; 2. Dayanmak, tahammül etmek, katlanmak. Biz katlanmağan ne kaldı: bizim dayanmadığımız ne kaldı, kıyınlığına katlannıkbız: zorluğuna dayanacağız.
Türkiye Tillar Diwani (TDK)
katlanmak
meyvelenmek; dikenll ağaçlar meyvelenmek .III, 196, 197