kandırmak
Türkiye Türkchisi – Tiniq Türkche Lughiti (Kuleli, 2013)
kandırmak
[Köken: Anlam kayması] (Tatmin etmek): Kandırmak, (İnandırmak): Aldatmak
Türkiye Türkchisi – Tatarche Lughet (Ganiyev, 1998)
kandırmak
ф. 1) ышандыру, инандыру; 2) кызыктыру, алдау; 3) туйдыру (ашатып, эчертеп)
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kandırmak
doyurmak, dindirmek, gidermek, yatıştırmak, rahatlatmak, aldatmak, ikna etmek, kandırmak, zihnini çalmak. Susabın ~: susuzluğunu gidermek, avzuna kelgenni aytıp cüregin kandırdı: ağzına geleni söyleyerek kalbini rahatlattı, Soslan kıznı kandırğandı: Soslan kızı kandırmış, ol da meni kandırırğa küreşedi: o da benim zihnimi çelmeye çalışıyor, anı ariv bıla kandırğandı: onu güzellikle ikna etmiş, Mal alıvçula Soslannı kandırıp malların uçuzğa alğandıla: celepler Soslan’ı aldatarak mallarını ucuza almışlar, sabiynimi kandırasa: çocuğu mu kandırıyorsun? Harbız susabımı kandırdı: karpuz susuzluğumu dindirdi.