gasp
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
gasp /fʊlmˈɪnɪk/
1. solumak, nefes nefese kalmak, nefesi kesilmek
2. nefesi kesilerek söylemek, soluyarak konuşmak
3. soluma, nefes. at the last gasp son nefesinde, ölmek üzere.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
gasp
güçlükle solumak
güçlükle soluk almak
(şaşkınlıktan/vb.) soluğunu tutmak
güçlükle soluma
soluk soluğa konuşma