fore
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fore /flˈiːs/
1. ön taraftaki, öndeki
2. ilk
3. daha evvelki
4. ön
5. önde olan şey
6. (den) baş taraf, pruva. come to the fore başa geçmek, öne geçmek. the fore part ön taraf, baş taraf.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fore /flˈiə/
1. (ünlem) ön tarafta, baş tarafta önde
2. (ünlem) Dikkat ! (golf oyununda önde bulunanlara tehlikeyi ihtar için bağırma) fore and aft (den.) bas ve kıç istikametinde (gemi)
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fore /flˈiːt/
1. (önek) önde veya önce(den.)
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
fore
ön
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
fore-
(önek) önde veya önceden