es
Tiniq Türkche - Türkiye Türkchisi Lughiti (Kuleli)
es
1. Akıl
2. Bellek
3. Dimağ
Özbekche—In'gilische Lughet (Dirks, 2005)
es
mind, intelligence; memory. ~i kirdi to come to one's senses, to get smart. ~i og'di to lose one's senses. ~dan adash- to lose one's mind, to become confused. ~ni yig'- to gather one's thoughts. ~ini yo'qot- to lose one's senses, to become giddy or confused. ~im qursin! Damn it (I forgot)! ~iga keldi/~ga ol- to remember; to think over. ~ga tushir-/~ini tanigandan buyon/~ini chiqar- to scare the wits out of. ~i ketdi to be out of one's mind in worry; to be troubled. ~i chiqib ketdi to be scared out of one's wits. ~ past feebleminded.
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
es
ı, hafıza; akıl; şuur; muhayyile; es tart : akıllanmak; (yaşın büyümesi ile) daha şuurlu olmak; es alkendine gelmek; geniş soluk almak; dinlenmek: es aluu: dinlenme, istirahat; es aldır : dinlendirmek; es al-; nazarı itibara almak; eske alın- : nazarı itibara alınmak; eske tüş- : hatıra gelmek; eske tüşür -: hatırlatmak; hatırına getirmek; eske tüşür -: keçesi: hatıralar gecesi; eske sal - : hatırlatmak; es- ten tan- : bk. tan-; esimen kettim bayıldım; es cıy- : kendine gelmek; aklını başına toplamak; esimdi cıya albayım : aklımı toparlayamıyorum; bir türlü kendime gelemiyorum; esten cañıl- : şaşkın bir hale gelmek, şaşalamak; afallamak; esinde cok yahut esinen çıktı : hatırlamıyor; hatırından çıkmış; esi bar : anlayışlı; esi cok gabi; esi carım : yarı akıllı; es - uçun bilbey cığıldı bayılarak düştü; esi ketken : 1) şaşırmış; 2) gibi, ahmak (daha bk. oo 1); esime care çığıp unutup kalsam bolobu! : nasıl oldu da unutmuşum!
ıı: es kayran= esil kayran (bk. esil).
ııı: kün es = künös.
Türkmenche Izahliq Lughet (Kyýasowa, 2016)
es
I, at, kön.s. Aň, huş .
‣ Essi aýylmak huşuny ýitirmek, ysgyny gaçmak, özüňden gitmek, çaşmak. Essinden gitmek ser. Essi aýylmak. Aýsoltan bu habary eşidip, bir nagra çekip, essinden gitdi (“Görogly”).
ES II, Türkmen elipbiýiniň "S" harpynyň ady.
Uyghurche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Kurban, 2016)
es
I Hafıza. Eske almaq – Hatırlamak. Ésigha keldi – Ayıldı; kendine geldi. Ésigha kelmey ölüp ketti – Kendine gelmeden ölüverdi. Eske chüshmek – Hatırlamak. Estin chiqmaq – Unutulmak. Estin chiqarmaq – Unutmak. Eske élish kéchisi – Anma gecesi. Ésimde bar – Aklımda var. Ésimde yoq – Aklımda yok. Ésimdin chiqmighan bolsa – Aklımdan çıkmamış olsa. Ésimdin chiqip kétiptu – Aklımdan çıkıvermiş. Este qalmaq – Hafızada kalmak. Este tutmaq – Akılda tutmak. Eske salmaq – Akla salmak. Eske élish – Hatırlamak. Ésingdimu? – Aklında mı? Ésimde – Aklımda. Ésing barmu? – Hafızan yerinde mi? U es-hushidin ketti – O şaşırdı. Ésingni yighiwal! – Aklını topla! Ési kirip qaldi – Olgunlaştı, büyüdü. Uning esi yoq – Onun hafızası zayıf.
II Koku, ıtır. Yaman es – Kötü koku.
Yaqutche—In'gilische Lughet (Straughn, 2006)
es-
v. to destroy; explode
v. to shoot, pull a trigger; ehilin- v. to be done away with
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
es
akıl, us, dimağ, hatır, bellek; şuur; dikkat; elde. Birge caşağan közüvübüz ~iñdemidi: birlikte yaşadığımız günler hatırında mı? ~ime tüşdü: hatırıma geldi, ~iñde bolsun: aklında olsun, hatırında olsun, ~imden ketgendi da kalğandı: aklımdan çıkıvermiş, ~imde kalğanña köre: hatırımda kaldığına göre, ~ burmak: dikkatini yoğunlaştırmak, dikkat etmek, ~ bölmek: ilgilenmek, önem vermek, carlını ~i cetmeydi: garibin aklı yetmiyor; ~ taşlamak: şuurunu kaybetmek, bayılmak, ~ cıymak: şuurunu toplamak, ayılmak, ~i ketmek: bayılmak; ~i alcaşmak: delirmek, aklını kaybetmek; ~ ketmek: dikkatini yoğunlaştırmak, konsantre olmak; ~ busda bolmağan zat: akılda hatırda olmayan şey.
Türkiye Tillar Diwani (TDK)
es
fenalık, kõtülük, ayıp şey; avret yeri. I, 210
yırtıcı, vahşî hayvanların avı, payı·I, 17, 36; III, 46