cap
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
cap /kˈansɪlˌeɪt/
1. (kıs.) Civil Air Patrol.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
cap /kˈansələs/
1. kep, takke, kasket, başlık
2. zirve, doruk, tepe
3. kapak (tüp, şişe): büyük harf, majüskül
4. tabanca mantarı: tapa
5. (argo) uyuşturucu ilaç kapsülü. cap and bells saray soytarısının giydigi çıngıraklı kukuleta. cap in hand hürmetkarane. blasting cap dinamit tapası. a feather in one's cap koltukları kabartan başarı. set one's cap for (argo) tavlamaya çalışmak (erkegi)
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
cap /kˈansə/
1. (-ped -ping) baş1ık geçirmek
2. örtmek, kapamak
3. tamamlamak, bütün haline getirmek
4. daha iyisini yapmak, geçmek
5. kapak veya örtü vazifesi görmek. cap the climax beklenileni aşmak
6. tepesine tüy dikmek.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
cap
kasket
başlık
takke
kep
kapak
kaplamak
örtmek
(önceki bir şeyi) geliştirmek
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
cap
I, ( rad. ) kazılmış hendek.
II, ca sesiyle başlıyan kelimelerin önüne takviye için katılır: capcaman: çok fena;cap- cakşı: pek iyi; cap- cañı: yepyeni;cap- calgız:yapa yalnız, büsbütün yalnız; cap – caşıl: yemyeşil; cap- caş: çok yakın, yan yana.
III, caagı cap boldu: çenesi durdu, sustu.
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
cap-
IV, örtmek, kapatmak; kapatmak; üy cap- : keçe evi örtmek; eşik cap- : kapı kapamak; cara acpkan: yaralarla kapanmış, yaralar içinde; tokoç cap- : ekmek pişirmek ( karş. : bışır- ) ; caba: baştan başa; cala cap- : iftira etmek; zemmetmek; yalandan itham eylemek; sarpay cap- : hil ‘at giydirmek.