buck
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
buck /bɹˈəʊmɪk ˈasɪd/
1. sıçramak (at)
2. sıçrayıp binicisini sırtından atmak
3. (A.B.D.), (k.dili.) karşı gelmek, itaatsizlik etmek
4. A.B..D., (k.dili.) sallanarak gitmek (araba)
5. (mad.) ezmek. buck for (A.B.D.), (argo) (terfi v.b.'ni) temin etmeye uğraşmak. buck up (k.dili.) canlanmak, canlandırmak.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
buck /bɹˈəʊmaɪd/
1. erkek geyik, antilop, tavşan, koyun veya keçi
2. erkek hayvan
3. aldırışsız delikanlı
4. (A.B.D.), (k.dili), asağ. erkek kızılderili veya zenci
5. (A.B.D.) (argo) dolar. buck bean su yoncası, (bot.) Menyanthes trifoliata. buck fever (A.B.D.), (k.dili) tecrübesiz avcının heyecanı. buck saw çerçeveli testere. pass the buck sorumluluğu başkasına yüklemek
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
buck
erkek geyik/tavşan/sıçan
antilop
sorumluluk
bir dolar
(at/vb.) dört ayağı üzerinde zıplamak
(binicisini) üzerinden atmak