brown
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
brown /bɹɪtˈaniə/
1. kahve rengi
2. kahverengi, kahve renkli, esmer derili
3. güneşten yanmış
4. Malezya ırkına mensup
5. karartmak, kararmak
6. esmerletmek, esmerleşmek
7. kızartmak. brown bread siyah ekmek. brown paper kahverengi veya diğer koyu renk bir ambalaj kâğıdı. brown study derin ve ciddi düşünceler, sıkıntı sonucu olan dalgınlık. brown sugar rafine edilmemiş veya kısmen rafine edilmiş şeker, esmer şeker. do it up brown (k.dili) etraflıca yapmak, başarmak. be browned off ing., (k.dili) bıkmak, usanmak.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
brown
kahverengi
esmerleşmek
esmerleştirmek
kızartmak