bore
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
bore /bˈʊklət/
1. (bak.) bear.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
bore /bˈʊkmeɪkə/
1. can sıkmak, bizar etmek, baş ağrıtmak
2. can sıkıcı kimse veya olay, baş belası.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
bore /bˈʊkmən/
1. delik açmak, burgu veya matkap ile delmek oymak
2. delik, oyuk
3. kalibre, çap. bore bit taş delecek kalem.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
bore /bˈʊkmɑːk/
1. kabarma sonucu oluşan yüksek tepeli dalga.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
bore
delmek
oymak
delik
sondaj çukuru
oyuk
delgi
boru
kutru
sonda
can sıkıcı/usandırıcı/bezdirici kimse
büyük gel dalgası
met dalgası
canını sıkmak
sıkmak