Kurumak
Türkiye Türkchisi – Tatarche Lughet (Ganiyev, 1998)
kurumak
ф. 1) кору, кибү; çamaşırlar kurdu керләр кипте; 2) күч. ябыгу
ercilasun1991
kurumak
Türkiye Türkçesi: kurumak
Azerbaycan Türkçesi: gurumag
Başkurt Türkçesi: kibiv korov harğayıv
Kazak Türkçesi: koğam jamiyğat
Kırgız Türkçesi: kurğō kurū
Özbek Türkçesi: kurumàk
Tatar Türkçesi: kibü koru şiŋü
Türkmen Türkçesi: gūramak
Uygur Türkçesi: kurumak
Rusça: soⱨnut' vısıⱨat'
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kurumak
kurumak, kuru hale gelmek, çekmek; kuruyup tükenmek, yok olmak, yok olup gitmek, çökmek. Cerni mılısı kururğa tebregendi: yerin nemi kurumaya başladı, eskile kuruğandıla: çamaşırlar kurudu, suvu ~: suyu kurumak, suyu çekmek, terek kurup baradı: ağaç kuruyup gidiyor; dünyadan ~: dünyadan yok olup gitmek, üyü ~: evi yok olup gitmek, tıbırı ~: ocağı sönmek, kurup kallık: kuruyup yok olasıca, kuruyup tükenesice, kurusun ol teli: yokolsun o üşütük, kurup keterik: yok olup gidesice, cayakları içine kuruğandıla: yanakları içine çökmüş, ciger kartnı türtmürtü kurumaz: çalışkan ihtiyarın meşguliyeti tükenmez (as).
Türkiye Tillar Diwani (TDK)
kurumak
kurumak, II, 206 bkz> kurımak, kuzımak
Axir izdelgen sözler:
- kerrew,
- köbelek,
- baldır,
- muzaheret,
- aýy,
- sanar,
- sıcakkanlı,
- suratda,
- iş-güc,
- novut,
- Birim,
- eybəcərlik,
- Haraç,
- Buğday,
- Cürət,
- conservation,
- mürekkepbahğı,
- tabaşir,
- arbay,
- barabarmaşa,
- onovlaşıv,
- Kurumak