Kayır
Türkiye Türkchisi – Tatarche Lughet (Ganiyev, 1998)
kayır
и. утырым, дуен
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
kayır
ı, a. 1. hayır, sadaka. dilenciye verilen sadaka, fakire, dilenciye yardım; kayır sura-: sadaka istemek; hayrı cok: hasis, fakirlere yardım etmiyen, 2. kayır!: hoşça kalın! allaha ısmarladık.
ıı: kül kayır: ebegümeci.
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
kayır-
ııı, çevirmek, bükmek; caka kayır: yakayı indirmek; kayıra yahut kayra: geri, geriye; kayra köçüp kelgende: geri göçüp geldiği zaman; kayra tartıp aldı: geri çekip aldı; kayra kara: yeniden bakmak, tetkik eylemek; kayra kel-: geri dönmek; kayra (yahut kayradan yahut kayra baştan) kur- (yahut tüz-): yeniden kurmak yahut düzmek; kayra kuruu: yeniden kurma: yeniden inşa etme.
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kayır
sert, kızgın, dişli, kavgacı, cesur, korkusuz. ~ it: kızgın köpek, ~ adam: cesur adam, ~ söleşgen tişirıv: sert konuşan kadın.
Türkiye Tillar Diwani (TDK)
kayır
kum, kaba topraklı yer·I, 158, 166; III, 165
Axir izdelgen sözler:
- chigdürüsh,
- diafragma,
- uzalmak,
- sabretmek,
- müəllif,
- cinnabar,
- təkyələnmə,
- söwdasatyk,
- Kayıl,
- saziş,
- subhidam,
- zernigär,
- çırşı,
- falaq,
- qagillamoq,
- ENG,
- benildemek,
- əyirmək,
- ezberlemek,
- qəza,
- sereňňam,
- Kayır