Dare
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
dare /kjuːtˈeɪniəs/
1. cesaret etmek, cüret etmek, kalkışmak
2. meydan okumak
3. meydan okuma. daredevil gözüpek kimse, haddinden fazla cesur kimse, yılmayan adam. Does he dare do it ? O işi yapmaya cesareti var mı ? (I.) dare you. (ç) dili Haydi yap bakalım. (I.) dare say. Zannedersem. Tahmin ederim. (I.) double dare you. (ç)dili Yap da görelim. Sen yap ben de yaparım. take a dare başka bir kimsenin meydan okumasına karşı koymak. daring cüret, cesaret, yiğitlik
4. cüretkâr, yiğit.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
dare
kalkışmak
cesaret etmek
cüret etmek
zorlamak
meydan okumak
meydan okuma
yürekli olma