şuvuldamak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
şuvuldamak
1. Hışıldamak, hışıl hışıl ses çıkarmak, uğuldamak. Cel urup çegetni terekleri şuvuldaydıla: rüzgârın esmesiyle ormanın ağaçları hışıldıyorlar, kulaklarım şuvuldaydıla: kulaklarım uğulduyorlar, teñiz şuvuldap cağağa uradı: deniz hışıltı çıkararak kıyıya çarpıyor, şuvuldağan tavuş keledi: hışıldayan ses keliyor, şuvuldap cetmek: hışt diye yetişmek; 2. Fırlamak, uçarcasına gitmek, rüzgâr gibi gitmek. Sabiyçik arbadan şuvuldap ketdi: çocuk arabadan fırlayıp gitti, ala ızıbızdan şuvuldap cetdile: onlar peşimizden rüzgâr gibi yetiştiler.