üs
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
üs
и. база; askeri üs хәрби база
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
üs
Türkiye Türkçesi: üs
Azerbaycan Türkçesi: baza (härbi)
Başkurt Türkçesi: gäskär bazahı baza
Kazak Türkçesi: äskeriy baza
Kırgız Türkçesi: asker bazası
Özbek Türkçesi: bazä
Tatar Türkçesi: ğaskär bazası baza
Türkmen Türkçesi: harbi bãza
Uygur Türkçesi: härbi baza
Rusça: baza
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
üs
= üst.
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
üs
num. three, 3
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
üs
üst, yukarı. ~ü: üstü, üzeri, ~ünde: üstünde, üzerinde, ~ünden: üstünden, üzerinden, üsü bıla: üstü ile, üzeri ile, ~üme tüşgenni eteyim: üzerime düşeni yapayım, ~üne cabıv cayadı: üzerine örtü örtüyor, ~ümde bolğannı berdim: üzerimde olanı verdim, ~üne başına karamaydı: üstüne başına bakmıyor, ~üme kiyim tiktirlikme: üstüme elbise diktireceğim, ~ümden atalmay küreşeme: üzerimden atamayıp uğraşıyorum, ~üne süyelip turama: üzerine dikilip duruyorum, kelinni ~üne kirgenlik: geline yüz görümlüğü, ~ün basıp turadıla: üstüne konup duruyorlar, üzerine yük olup duruyorlar.