çana
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
çana
kızak. Atğa cegilgen ~: at koşulan kızak, ~ col: kızak yolu, sabiy ~: çocuk kızağı. Çanalatıv sürükleme, sürüme. Çanalatmak sürüklemek, sürümek, sürükleyip götürmek. Çanalatıp üyge kirgizdile: sürükleyip eve soktular. Çançaklamak delik deşik etmek, kazımak, eşelemek, yarım yanlış bilmek. Bir aman cülgüçnü tutdum da betimi çançakladım: kötü bir ustura kullandım da yüzümü delik deşik ettim, baçhanı çağa bıla çançaklap küreşedi: bahçeyi çapa ile eşeleyip duruyor, orusça çançakarğa bek öçdü: yarım yanlış rusça konuşmayı çok seviyor.
Son arananlar:
- karate,
- adınalıq,
- kəfgir,
- glance,
- salgym,
- öl,
- kanunsyz,
- haksyz,
- tabiatsozlik,
- İlçe,
- mavna,
- naturalism,
- yamaq,
- gapmak,
- kayuklanmak,
- kəlmə,
- oburak,
- sünggütüsh,
- Qatra,
- yoginsochin,
- VİBRASİYA,
- çana