taman
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
taman
1. taban (ayağın ve ayakkabının); kara taman kon. es. baldırı çıplak; it taman: köpek pençesi (mimarî tezyinatın bir çeşididir); tamam cerge tiybet: 1) tabanı yere değmiyor (gayet hızlı koşuyor); 2) asın derecede seviniyor; çel taman: rahat oturmayan adam; taman tındır-: ayakları dinlendirmek; tamanıbızdı tındırbayt: bizi rahat bırakmıyor (daima şuraya buraya gönderiyor); tamaña ur- av.: alıcı kuşu avın peşine salıvermek; sarı taman = sartaman; 2. üzenginin dibi; altın taman üzöngü folk.: altın dipli üzengi
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
taman
Yan, taraf, yön. Bizning tamanda – Bizim tarafta.