sorukmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
sorukmak
1. Sakinlemek, soğumak, azalmak, düşmek, yatışmak, yavaşlamak. Sabiyni issiligi bir kesek sorukdu: çocuğun ateşi biraz düştü, çeget örten bir kesek sorukğandı: orman yangını biraz yavaşladı; Kobannı suvu sorukğandı: Kuban’ın suyu azalmış. 2. Yorulmak. Tav başında aylana aylana sorukdum: dağın tepesinde dolaşa dolaşa yoruldum; 3. Can vermek, ölmek. Çöpellevüm takikağa sorukdu: Çöpellevüm bir dakikada can verdi; 4. İsteği kalmamak, arzu duymamak, isteksiz hale gelmek, iştihası kesilmek. Süymeklikden sorukğanma: aşktan soğuduk, aşka arzu duymuyorum, aşdan sorukğanma: yemekten kesildim, yemeye iştiham yok.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
sorukmak
kaybolan ;eyin arandıktan sonra haberí alınmak, aranıp sorularak salık almak·II, 115