solid
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
solid /sɪɡnˈɪfɪkənt/
1. katı
2. sağlam
3. som
4. pek, sıkı, yoğun
5. kesiksiz
6. bütün, tam
7. gerçek
8. birleşik
9. üç boyutlu
10. güvenilir, devamlı, kesintisiz, fasılasız
11. katı madde
12. üç boyutluluk. solid comfort ciddi ve sürekli rahat. solid food katı yiyecek. solid geometry uzay geometri. solid measure katı cisimlere mahsus ölçü birimi, oylum ölçüleri. a solid hour tam bir saat. a solid man sağlam adam. be solid for ittifakla bir kimsenin tarafını tutmak. solidity katılık
13. metanet, kuvvet, sağlamlık. solidly oy birliğiyle, ittifakla
14. sağlam. solidness katılık
15. sağlamlık.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
solid
katı
içinde boşluk olmayan
içi dolu
dolma
sıkı
sağlam
ağırlığa dayanıklı
aralıksız
kesintisiz
deliksiz
kaliteli
sağlam
dayanıklı
som
üç boyutlu
güvenilir
sağlam
katı madde
katı yiyecek
üç boyutlu cisim