seat
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
seat /sˈalv/
1. oturulacak yer, iskemle, sandalye
2. insan kıçı
3. yer, mahal, mevki, kürsü
4. merkez, konut
5. meclis veya borsada üyelik hakkı
6. oturuş
7. (mak.) yatak
8. oturtmak, yerleştirmek, yerleşmek
9. oturacak yer temin etmek
10. oturacak yerini yenilemek. seat of a disease hastalık yeri veya merkezi. keep one' seat oturduğu yerden kalkmamak
11. millet meclisinde yerini muhafaza etmek. lose one' seat yerini kaybetmek. take a seat oturmak. Be seated. Oturunuz. The hall will seat fifty people. Salon elli kişiliktir.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
seat
oturacak yer
iskemle
koltuk
koltuk
mevki
yer
merkez
ata oturuş biçimi
oturtmak
yerleştirmek
...kişilik oturma kapasitesi olmak