rough
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
rough /ɹɪpɹˈəʊtʃfəl/
1. pürüzlendirmek
2. (spor) itip kakmak. rough in, rough out kabataslak yapmak. rough it rahatına fazla düşkün olmamak, sıkıntılara katlanmak
3. çok basit bir şekilde yaşamak veya seyahat etmek. rough up itip kakmak, dövmek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
rough /ɹˈɛpɹəbˌeɪt/
1. kabaca. play rough itişip kakışmak.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
rough /ɹɪpɹˈəʊsɛs/
1. pürüzlü, düzgün olmayan
2. tüylü
3. taşlık
4. inişli yokuşlu
5. kaba, zahmetli, sert
6. fırtınalı
7. hoyrat
8. kabataslak
9. yaklaşık
10. kaba ve terbiyesiz adam
11. pürüzlü şey
12. (golf) düz olmayan saha. rough breathing Yunancada ''h" sesi. rough draft ilk müsvedde, taslak. rough guess kaba tahmin. rough weather sert hava. in the rough kaba halde, işlenmemiş durumda. a diamond in the rough eğitilmemiş değerli adam. roughly kabaca
13. aşağı yukarı, yaklaşık olarak. rough'ness kabalık
14. sertlik.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
rough
pürüzlü
pürtüklü
engebeli
inişli yokuşlu
taşlık
kaba dokunmuş
tüylü
hoyrat
kaba
kaba
sert
işlenmemiş
yontulmamış
ham
güç
zor
çetin
kabataslak
fırtınalı
rüzgârlı
dalgalı
sert
acımasız
katı
yaklaşık
aşağı yukarı
açık saçık
müstehcen
haksız
talihsiz
kabadayı
külhanbeyi
engebeli arazi
karalama
taslak
kabaca
rahatsız bir şekilde