nalat
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
na'lat
damn(ed) (s. la'nat). (coll.).
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
nalat
damn(ed) (s. la'nat). (coll.).
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
nalat
lanet, kargış, beddua, ilenme, mel'un. ~ bermek: beddua etmek, ~ bolsun saña!: lanet olsun sana!, ceti ataña ~!: yedi ceddine lanet!, Allahnı ~ı sen amaña bolsun!: Allah'ın laneti sen kötü (adama) olsun!, ol ~nı biridi: o mel'unun biridir, ~çık: mel'uncuk (çocuklara söylenir), ~ cav: mel'un düşman, ~ caş: mel'un (şeytan) çocuk, ataña ~!: babana lanet!, ~ etmek: lanetlemek, beddua etmek, ~nı cavduradı: bedduayı yağdırıyor, ~nı barın kuyadı: bedduanın her çeşidini döktürüyor.