kaykalak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kaykalak
kaykık, kasıntı, kurumlu, çalımlı. ~ adam: kasıntı adam, ol kaçan da ~ söleşirge öçdü: o her zaman çalımlı konuşmaya alışıktır, başın ~ tutup cürüydü: kafasını kaykık tutarak yürüyor, börkün ~ etip kiyedi: şapkasını kaykık giyiyor.
Son arananlar:
- Lalettayin,
- bulgalamoq,
- bondage,
- dımmıl,
- boptu,
- üreniv,
- istənilmək,
- boqmoq,
- kaşmer,
- cañır,
- garaýyş,
- həlqə,
- Hazırlamak,
- gurşama,
- ideology,
- sanamaq,
- ihtiyatsiz,
- kéler,
- hézi,
- kütüphane,
- kenarlı,
- kaykalak