karılmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
karılmak
tıkanmak, lokması boğazında kalmak, boğazına tıkanmak. Guzaba aşadım da karıldım: çabuk yedim de boğazıma tıkandı, toyup karılğınçı aşadı: doyup boğazına tıkanıncaya kadar yedi, sabiy karıldı sırtına ayazıñ bıla kak: çocuğun boğazında kaldı sırtına el ayanla hafifçe vur.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
karılmak
karışmak, karılmak· II, 134 bkz> katılmak, katılmak karılmak
Son arananlar:
- cuuçu,
- tavoze,
- Kabı,
- yuritilmoq,
- calkav,
- antiquated,
- deceiver,
- Nerede,
- grim,
- hışır,
- ışık,
- yurtchiliq,
- üzrsüz,
- iyindi,
- ilakishmoq,
- ayırğanlık,
- accession,
- ubat,
- kağızlanmış,
- tütitmek,
- qırçınlı,
- karılmak