turklehceleri.org

karğa

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

karğa

ı, kara karga; kök karğa; mor karğa: ala karğa: boz karğa: çar karğa yahut koñ karga: etkin kargası erkek karğaça (yahut karğaday) çokçoñdoyt: horozlanıyor; menin koluma da karğa çıçah: ats. bizim sokakta bayram olur. (harf.: benim elime de karga pisler); karğa bok çokoy elekte keldim: şafak yeni sökerken geldim(harf. ben geldiğim zaman karga henüz tezeği gagalamıya başlamıştı); kargaday: mec. küçücük çocuk, bebe hiçbir şey anlamıyan; karğaydada:. küçük çocukken; kargadayınan: çocukluğundan beri.

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

karğa-

ıı, lânetlemek, ilenmek; korkutmak.

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

karğa

karga. ~ uya: karga yuvası, ~ bala: karga yavrusu, teli ~ (d): deli karga (beyinsiz, akılsız anlamında), ~kabar eti cokdu (d): karga ısıracak eti yok (çok zayıf anlamında), bılayda ~mı soyuladı (d): burada karga mı yüzülüyor (gereksiz bir merakla bir yere üşüşenler için kullanılır), men ölgenden sora kazık üsünde ~da kıçırmasın (d): ben öldükten sonra kazığa konmuş karga ötmese de olur (ben öldükten sonra olmuş ya da olmamış ne ifade eder ki), ~ balasına “çımmağım” dey edi(d): karga yavrusuna “bembeyazım” dermiş, ~ başçı bolsa mıllıkğa eltir (as.): karga öncü olursa leşe götürürmüş, mihmandarı karga olanın burnu boktan kurtulmazmış, ~nı bir közü bokda bir közü okda(d): karganın bir gözü bokta, bir gözü okta, ~ kelse kar gelir (d): karga gelince kar gelirmiş, kargalar uçuşunca kar yağarmış, ~ kankılday kaz bolmaz, amma sıñsılday kız bolmaz (as): karğa vakvaklıyarak kaz olmaz, büyük anne sızlayarak kız olmaz, ~nıkı terekde, börünükü cerde (d): karganınki ağaçta, kurdunki yerde (karga avını kendiyer, kurdunki ise müşterek).


Son arananlar: