kaltıramak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kaltıramak
titremek, ürpermek, sallanmak. Suvukdan kaltıradık: soğuktan titredik, korkup kaltıradım: korkarak titredim, butlarım kaltıradıla: bacaklarım titrediler, içim kaltıradı: içim ürperdi, bezgek tuthança kaltıraydı: sıtma nöbeti tutmuş gibi titriyor, kolu kaltıraydı: eli titriyor, ağaç köpür kaltıraydı: tahta köprü sallanıyor, arka ciklerim kaltıradı (d): sırt eklemlerim titredi, sırtım ürperdi.
Son arananlar:
- Hug,
- etmoq,
- then,
- theory,
- ısık,
- şe'r,
- güdüsüz,
- sərhəng,
- ganare,
- pitra,
- alige,
- birodar,
- urgu,
- vicissitude,
- Yitik,
- gəzləmə,
- köňül,
- reproduction,
- cegenlik,
- BİLGİSAYAR,
- namıslamak,
- kaltıramak