kaltak
Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)
kaltak
[Köken: Anlam kayması] Ayağı suyuk, Suyukayak, Yenilayak, Karabet, Buzuk
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
kaltak
и. 1) ияр (бер төре); 2) сөйл. азгын хатын-кыз
Uşak Ağzı Sözlüğü (Sunucu, 2001)
kaltak
1) Fahişe. 2) Sözüne güvenilmeyen. 3) Üzerine oturulan. (Bisiklet selesi).
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
kaltak
Türkiye Türkçesi: kaltak
Azerbaycan Türkçesi: arsız nãmussuz (gadın)
Başkurt Türkçesi: käntäy
Kazak Türkçesi: arsız (äyel) karabet betpak
Kırgız Türkçesi: ayağı suyuk
Özbek Türkçesi: suyukàyàk (yengilàyàk) ⱨàtin
Tatar Türkçesi: käntäy
Türkmen Türkçesi: yōldan çıkan ãzğın ayãl
Uygur Türkçesi: buzuk äⱨlaksiz
Rusça: şlüⱨa
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
kaltak
(Persian) stick, rod, cane; blow, hit; caning, beating. ~ ye- to take a beating. ~ ostida qol- to take quite a beating. boshida ~ sindi to get bawled out, to take a whipping. oq ~, qora ~ carrying sticks and shovels (of a maddened crowd). qora ~ bilan armed only with sticks.kaltakesak zool.lizard.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kaltak
çalımlı, kibirli, kurumlu.