kabışmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kabışmak
susmak, dili tutulmak, sesi kesilmek. Nek kabışğansa: niçin susuyorsun, kabışıp kallık: dili tutulasıca, kabışmağan eseñ söleş: dilin tutulmadıysa konuş; 2. Yiyişmek, yutuşmak, kapışmak. Harbızlanı kabışıp boşadık: karpuzları kapışıp bitirdik, satıvçunu cukların kabışdıla: satıcının nesnelerini kapıştılar, meni bile kabışırğa bazamısa: benimle yiyişmek için var mısın?
Son arananlar:
- mobilize,
- dar,
- burası,
- ötükçi,
- törpülemek,
- neysan,
- bilanglamoq,
- dañğırat,
- rizq,
- adut,
- meagerness,
- synchronic,
- uçxun,
- tutguç,
- küröş,
- basmakalıp,
- yığışan,
- aýtabak,
- gyrnaksaç,
- ras,
- düme,
- kabışmak