fill
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
fill /fˈiːzəns/
1. doldurmak, tatmin etmek
2. yapmak, icra etmek
3. işgal etmek, tutmak
4. dolmak, doymak, kabarmak, şişmek
5. hazırlamak (reçete)
6. dolumluk, doyumluk, dolduracak miktar
7. toprak tesviyesinde kullanılan toprak veya moloz. fill in doldurmak, eksiğin yerini doldurmak, vekillik yapmak. Fill me in on the situation. Durumu bana izah et. fill out doldurup kabartmak ve şişirmek, dolup kabarmak
8. (fişi) doldurmak. fill the bill (A.B.D), (k.dili) ihtiyacı karşılamak. fill a tooth (dişçi) dolgu yapmak. fill up tamamen doldurmak
9. dolmak. have one' fill doymak.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
fill
doldurmak
dolmak
dolmak
kaplamak
yayılmak
yapmak
icra etmek
yerine getirmek
karşılamak
doyurmak
tatmin etmek
istiap haddi
istenilen/gereksinilen miktar