turklehceleri.org

een

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

e'en /dɹˈɪlɪŋ/

1. even, evening.

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

een

ıssız; gayri meskûn; tenha; öksüz; een cer: ıssız, gayri meskûn arazi; een bol-: yalnız olmak; een oltur-: yalnız oturmak; anı een çakırıp çığıp: yalnız kendisini çağırıp çıkararak: gizlice çağırarak; koy een ketip bara catat: koyunlar bajımsız (çobansız) gidiyorlar; een-erkin caşağan el: bolluk içinde ve serbest yşayan halk; een kaldı: tek başına kaldı; üyü een kaldı: avi bakımsız kaldı: een baş: dik kafalı, söz dinlemiyen: hırçın; een baş bala: hırçın, haşarı çocuk.


Son arananlar: