duv
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
duv
(~ gap a fast-spreading rumor, on everybody's lips.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
duv
1. Zıv, şıp, vız, ani. ~ deb ketdi: zıv diye gitti, ~ deb uçdu: vız diye uçtu. 2. ~ deb canmak: tuh diye içi yanmak (mec.), birden parlayıp yanmak, sernekni bılay tarthanlay, biçenle ~ deb candıla: kibriti çakar çakmaz otlar birden parlayıp yandılar.