turklehceleri.org

cürek

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

cürek

yürek, kalp, gönül. ~ avuz: (anat.) kalbin üzeri, göğüs, ~ kulakla: (anat.) kalp kulakçıkları, ~ tebiv: kalp tepmesi, kalp atması, ~ni kerilgeni: kalbin kasılması, ~i tuthandı: kalbi tutmuş, ~im aman etedi: kalbim fena oluyor, halal ~: iyi kalpli, ~ cara: kalp yarası, ~ tınçlık: kalp rahatlığı, ~im tınçlık tabmaydı: kalbim huzur bulmuyor, anı ~i taşdandı: onun kalbi taştandır, ~ge asıv: kalbe kuvvet, kalbe güç, ~ge avur tiymek: kalbe ağır gelmek, kalbine dokunmak, ~in açmak: kalbini açmak, ~ biliv: kalp okuma, içindekini bilme, ~iñ biçgença: kalbinin istediği şekilde, canının istediği gibi, ~i gıp-gıp etmek: yüreği tıp-tıp etmek, ~ge cağılmak: kalbe hoş gelmek, ~inde cazıksınmaklığı bolmağan: kalbinde acıma hissi olmayan, ~ carmak: sinirlendirmek, canını sıkmak, ~ carğıç: asap bozucu, can sıkıcı, ~im cer bıla teñ boldu: kalbim dünyalar kadar oldu (deyim), ~i cumuşak: kalbi yumuşak, ~in cumuşatmak: kalbini yumuşatmak, ~imi incisi!: kalbimin incisi!, ~im ileşmeydi: kalbim hoşlanmıyor, yüreğim yakınlık duymuyor, cüregi işekli bolmak: kalbi şüpheye düşmek, ~i költürülüv: heyecanlanmak, heyecan, kalbi (korkuyla) çarpma, ~ kozğamak (~i kozğalmak): heyecanlanmak, kalbi debreşmek, yüreği gümbürdemek, ~i kuvanmak: kalbi sevinmek, ~i kıynalmak: üzüntü duymak, esef etmek, kalbi incinmek, ~ine ot salmak: kalbine ateş düşürmek, ~in basmak: kalbi rahatlamak, tatmin olmak, anı ~i rahat tüldü: onun kalbi rahat değil (huzuru yok), ~i sağışha ketmek: kalbi düşünceye dalmak, ~ge salmak: kalbine yerleştirmek, ~i çançmak: kalbi sancımak, kalbi ağrımak, ~in suvutmak: hıncını almak, öfkesini almak, ~i suvumak: kalbi soğumak, ~in sındırmak: kalbini kırmak, ~ süygen: kalbin sevdiği, ~ süygenni kol da tanıydı: kalbin sevdiğini el de tanır (a.s.), ~i takır bolmak: rikkat hissi duymak, garipsemek, yalnız hissetmek, bayramda üyübüzge baralmağanımda ~im takır boldu: bayramda evimize gidemeyince (kendimi) garip hissettim, ~ talpıv: kalbin arzusu, kalbi arzu etme, canı isteme, caşçıknı üniversitetge keterine ~im talpıydı: çocuğun üniversiteye gitmesini kalbim arzu ediyor, ~i tartmak: canı çekmek, kalbi istemek, barırğa ~im tartmaydı: gitmeye canım çekmiyor, ~i taramak: kalbi arzu etmek, midesi kazınmak, acıkmak (mec.), señe ~im tarab turadı: seni kalbim arzu edip duruyor, meni ~im taraydı, bir cuk aşayık: benim midem kazınıyor, birşey yiyelim, ~i tarthança: canı istediği gibi, ~i tavkel: kalbi kararlı, kalbi cesur, Türkiyağa barırğa ~im tavkeldi: Türkiye’ye gitmeye kalbim kararldır (arzuludur), ~in tökmek: kalbini açmak, içini dökmek, ~i tişlemek: kalbi arzu etmek, canı istemek, ~ge tuz sebmek: yüreğine tuz ekmek, ~i tırs deb carılmak: kalbi tırs diye yarılmak, kahrından çatlamak, ~ge tüyülgen: kalbe takılan, aklından çıkmayan, kalbe dert olan, anı aythanı ~ime tüyülgendi: onun dediği kalbime dert oldu, onun dediği aklımdan çıkmıyor, ~im uçunadı: kalbim hafifliyor, kalbim kuş gibi oluyor; kalbim seviniyor; ~i şoş bolmak: kalbi sakinlemek, kalbi sakinleşmek, ~ine kirmek: kendini kaybetmek, bayılmak (mec.), ~i çıdamak: kalbi tahammül etmek, cüregi çıkmak: ödü kopmak, çok korkmak, ~ şavşalmak: kalbi sakinleşmek, ana ~: ana kalbi, taza ~den: samimiyetle, iyi kalplilikle, içinden gelerek, ~imi cavun eritdiñ: kalbimin yağını erittin, ov ~im!: umuruma gelmez, sanki umurumdaydı!, vay kalbim!, ~ ~ni açhıçı: kalp kalbin anahtarıdır, ~den ~ge col bardı: kalpten kalbe yol vardır (deyim), ~ közden alğa körür: kalp gözden önce görür, ~i kızbay, kolu batur: kalbi korkak, eli cesur (deyim), ~ oynamasa san oynamaz: kalp oynamazsa uzuv oynamaz (a.s.).


Son arananlar: