carry
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
carry /kˈɑːd/
1. taşımak
2. nakletmek
3. götürmek
4. çekmek
5. sürüklemek
6. -e hamile olmak
7. desteğini kazanmak
8. zaptetmek
9. satışa arzetmek
10. elde etmek
11. devam ettirmek
12. (mat.) geçirmek
13. menzili olmak
14. (mecliste) kabul edilmek
15. taşıyıcı vazifesi görmek
16. atıcı veya fırlatıcı kuvveti olmak (top)
17. uzaktan duyulabilir olmak (ses)
18. (başını) dik tutmak. carry a motion bir teklifi onaylamak. carry away asker olmak
19. silâh taşımak. carry away götürmek
20. büyülemek, meftun kılmak. carry coals to Newcastle Mısıra pirinç götürmek. carry conviction inandırıcı vasıfta olmak. carry forward ilerletmek
21. (hesabı) yeni sayfaya nakletmek, yeni devre nakletmek. carry off kapıp götürmek, kaçırmak
22. öIümüne sebep olmak
23. başarmak
24. cesurca karşılamak
25. kazanmak (ödül) carry on devam etmek
26. deli gibi davranmak
27. ile meşgul olmak, idare etmek
28. flört etmek. carry out başarmak
29. tamamlamak
30. icra etmek. carry over aktarmak
31. tehir etmek. carry the day yenmek. carry three (mat.) elde var üç (toplama ve çarpmada) carry through bitirmek, sonuçlandırmak. carry weight ağır basmak. carrying charge taksitli satışlarda ödenen faiz.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
carry
taşımak
götürmek
ağırlığını çekmek
taşımak
desteklemek
yardım etmek
bulundurmak
geçirmek
bulaştırmak
içermek
taşımak
desteğini kazanmak
onaylamak
kabul edilmek
ulaşmak
erişmek
Son arananlar: