añılamak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
añılamak
anlamak, kavramak, idrak etmek, bellemek. Añılaymısa?: anlıyor musun?, Men erlay añılab koydum: ben derhal anlayıverdim, añılay bilmegen: anlayamıyan, men añılağanña köre: benim anladığıma göre, etalmazlığın añıladım: yapamıyacağını anladım, añılarğa koldan kellik tüldü: anlamak elden gelmeyecek, mağanasın ~: manasını anlamak, innetin ~: niyetini anlamak, ol mından cuk añılamaydı: o bundan bir şey anlamıyor, kalay kıyın añılaysa: nasıl da güç anlıyorsun, tersliğin ~: yanlışlığını anlamak, añılab etmek: anlıyarak yapmak, bolumnu ~: durumu kavramak, ters ~: ters anlamak, bir biri tilin ~: bir birinin dilini anlamak, ne söleşgeniñi añıla: ne konuştuğunu anla, añılab söleşgen ayıb almaz: anlayarak konuşan ayıp almaz (mahçup olmaz) (a.s.).
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
añılamak
anırmak (eşek)I, 311