turklehceleri.org

Taban

Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)

taban

[Köken: Anlam genişlemesi] (Ayak tabanı): Taban, (Ayakkabı tabanı): Oltan, (Bina tabanı): Eden, (Diğer): Taban

Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)

taban

и. 1) табан, аякның асты; 2) аяк асты, идән; 3) олтан; 4) аслык; 5) мат. нигез □ taban basma көрәштә бер алым; taban fiyatı иң түбәнге бәя; taban tepmek озын юл йөрү; tabana kuvvet аягың арымасын! (җәяүлене очратканда әйтелә); tabanları kaldırmak үкчәңне күтәрү; tabanları yağlamak табан майлау, качып китү

Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)

taban

Türkiye Türkçesi: taban
Azerbaycan Türkçesi: daban
Başkurt Türkçesi: taban ayak tabanı
Kazak Türkçesi: taban
Kırgız Türkçesi: tamam
Özbek Türkçesi: tàvàn
Tatar Türkçesi: taban ayak tabanı
Türkmen Türkçesi: dãban
Uygur Türkçesi: tapan
Rusça: stupn'a podoşva

Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)

taban

Türkiye Türkçesi: taban
Azerbaycan Türkçesi: döşämä
Başkurt Türkçesi: iⱬän
Kazak Türkçesi: eden irge tas
Kırgız Türkçesi: cerpay pol
Özbek Türkçesi: yer pol
Tatar Türkçesi: idän
Türkmen Türkçesi: pol yer
Uygur Türkçesi: yär pol
Rusça: pol

Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)

taban

is. [fars.] köhn. Parlaq, parıldayan, işıqlı.

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

taban

= aça 2.

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

taban

taban, topuk, ayak, tekme. ~ süyek: taban kemiği, eşikge ~ı bıla urdu: kapıya tekme vurdu, miyik ~: yüksek ökçeli, miyik ~ çurukla: yüksek ökçeli ayakkabılar, ~ tiremek: ayakta durmak, ~ tirep tebregendi: ayakta durmaya başladı.

Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)

taban

taban; deve tabanı· I, 400, 405


Son arananlar: