turklehceleri.org

See

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

see /saŋɡwˈaɪniəs/

1. piskoposluk. Holy See Papalık.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

see /sˈanhɪdɹˌɪn/

1. (saw, seen) görmek
2. anlamak, farkına varmak
3. bakmak, dikkat etmek
4. görüşmek, kabul etmek
5. tecrübesi olmak, tecrübe ile öğrenmek
6. geçirmek. see about icabına bakmak, bir yolunu bulmaya çalışmak. see a thing through bir işi başarmak, tuttuğunu koparmak. see daylight güç bir durumdan kurtulmayı sağlayacak ilk çareyi görmek. see double şeşi beş görmek, biri iki görmek. see eye to eye aynı fikirde olmak, her hususta anlaşmak. see into nüfuz etmek, kavramak. see in the New Year yeni yılı karşılamak. see life tecrübelerle hayatı anlamak. see one off geçirmek, yolcu etmek, uğurlamak. see one out birini kapıya kadar geçirmek. see one' way çaresini bulmak. see one through birine sıkıntısını atlatana kadar yardım etmek. see red çok öfkelenmek, gözünü kan bürümek. see service hizmet görmek. see something out bir şeyi sonuna getirmek, bitirmek. see stars başına vurulma sonucunda gözünün önünde yıldızlar uçuşmak. see the doctor doktora görünmek. see the light bir şeyin aslını anlamak. see through one bir kimsenin zihninden geçenleri keşfetmek. see to it icabına bakmak. See ya! (argo) Baybay ! See you later şimdilik Allah'a ısmarladık. Görüşürüz. As far as I can see. Bana kalırsa. It has seen better days Artık eskidi. Let me see. Bakayım. Dur bakalım. Düşüneyim. This much food will see us through this journey. Bu kadar yemek bu seyahati çıkarır. You see... yani, işte
7. Gördün mü?

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

see

görmek
anlamak
kavramak
farkına varmak
görmek
gereğini yapmak


Son arananlar: